Cemal Tollu, 1928’de ailesinin desteğiyle Paris’e giderek André Lhote’un (1885-1962) atölyesinde çalışmaya başlamıştır. 1931’de ise kısa bir süreliğine Münih’te Hans Hoffman’ın (1880-1966) yanında analitik desen çalışmaları yapmıştır. Lhote ve Hoffman’ın atölyeleri, Türk ressamların Kübizm akımıyla tanışmalarında ve bu anlayışı yapıtlarında kullanmalarında önemli rol oynamıştır. Bu atölyelerden çıkan, aralarında Cemal Tollu’nun da bulunduğu D grubu ressamları, daha erken yıllarda rağbet gören İzlenimciliğin tekniklerini reddederek Türkiye’de Kübizm’in başlıca temsilcileri arasında yer almıştır. \r\n\r\nTollu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin sanatı ve sanatçıları desteklemek amacıyla belirlediği sanat politikasına koşut olarak 1938-1943 arasında planladığı “Yurt Gezileri” kapsamında 1938’de Antalya’ya ve 1942’de Burdur’a gönderilmiştir. 1965’te tamamladığı "Manzara ve Köylüler" isimli eseri, sanatçının Kübizm ve Konstrüktivizm akımlarını birleştirdiği ve Anadolu temalarını işlediği tablolarının bir örneğidir. \r\n\r\nZorlu kırsal hayatın bu şekilde betimlenmesinde şüphesiz Tollu’nun Fransa’da görmüş olacağı, 19. yüzyılın ortalarından itibaren Romantizmin yerini alarak alt sınıfların yaşantısını konu edinen Gerçekçiliğin ve bu akımın Jean-François Millet (1814-1875) ve Gustave Courbet (1819-1877) gibi temsilcilerinin önemli bir rolü olmuştur. Konuları itibariyle benzerlik gösterdiği Millet’nin "Başak Toplayanlar" eserindeki gibi, Tollu’nun tarım işçileri kompozisyonunun ön planında çalışmakta olan anıtsal figürlerdir. Fakat Millet’nin akademik üslubundan farklı olarak Cemal Tollu, 1850lerin toplumsal gerçekçilik temasını 1950lerden itibaren gelişen daha soyut üslupla birleştirmiştir.Materials/Techniques: Tuval üzerine yağlıboya
Cemal Tollu, 1928’de ailesinin desteğiyle Paris’e giderek André Lhote’un (1885-1962) atölyesinde çalışmaya başlamıştır. 1931’de ise kısa bir süreliğine Münih’te Hans Hoffman’ın (1880-1966) yanında analitik desen çalışmaları yapmıştır. Lhote ve Hoffman’ın atölyeleri, Türk ressamların Kübizm akımıyla tanışmalarında ve bu anlayışı yapıtlarında kullanmalarında önemli rol oynamıştır. Bu atölyelerden çıkan, aralarında Cemal Tollu’nun da bulunduğu D grubu ressamları, daha erken yıllarda rağbet gören İzlenimciliğin tekniklerini reddederek Türkiye’de Kübizm’in başlıca temsilcileri arasında yer almıştır. \r\n\r\nTollu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin sanatı ve sanatçıları desteklemek amacıyla belirlediği sanat politikasına koşut olarak 1938-1943 arasında planladığı “Yurt Gezileri” kapsamında 1938’de Antalya’ya ve 1942’de Burdur’a gönderilmiştir. 1965’te tamamladığı "Manzara ve Köylüler" isimli eseri, sanatçının Kübizm ve Konstrüktivizm akımlarını birleştirdiği ve Anadolu temalarını işlediği tablolarının bir örneğidir. \r\n\r\nZorlu kırsal hayatın bu şekilde betimlenmesinde şüphesiz Tollu’nun Fransa’da görmüş olacağı, 19. yüzyılın ortalarından itibaren Romantizmin yerini alarak alt sınıfların yaşantısını konu edinen Gerçekçiliğin ve bu akımın Jean-François Millet (1814-1875) ve Gustave Courbet (1819-1877) gibi temsilcilerinin önemli bir rolü olmuştur. Konuları itibariyle benzerlik gösterdiği Millet’nin "Başak Toplayanlar" eserindeki gibi, Tollu’nun tarım işçileri kompozisyonunun ön planında çalışmakta olan anıtsal figürlerdir. Fakat Millet’nin akademik üslubundan farklı olarak Cemal Tollu, 1850lerin toplumsal gerçekçilik temasını 1950lerden itibaren gelişen daha soyut üslupla birleştirmiştir.Materials/Techniques: Tuval üzerine yağlıboya